Yan yana yürüyebileceğiniz birisini bulup yaşamınızı onunla paylaşın.

.

Yan yana yürüyebileceğiniz birisini bulup yaşamınızı onunla paylaşın.

Yalnızlıktan korkmayın,

korku bilincini yaşamınızdan çıkarmak için

önce kişisel devriminizi gerçekleştirin.

Levh-i Mahfuz ile buluşun,

özümseyin ve yaşamınıza yerleştirin.

İlle de bir ilişkinizin olması gerektiğini düşünmeyin,

eğer böyle düşünürseniz,

o zaman alanınıza sadece

size sırtını dayayacak insanları çekersiniz.

Kulağınıza bir küpe olsun;

Tekamül yalnız yapacağınız bir yolculuktur ya da

her koyun kendi bacağından asılacaktır” diyebiliriz.

Sonuçta iki kişi birbirine sırtını dayadığında,

yani iki yarım kişiden bir tam kişi çıkarılmaya çalışıldığında,

bu işe yaramayacaktır zira,

iki kişi tekamül yolculuğunda

aynı hızda ilerleyemeyecektir.

Biri biraz öne çıktığında diğeri tökezlenip yere düşecektir.

En iyisi siz, yan yana yürüyebileceğiniz

birisini bulun ve yaşamınızı onunla paylaşın.

Yargılamadan, kabullenerek, eleştirmeden,

birbirinize maddi olarak bağlanmadan,

sırt sırta vermeden,

sadece el ele ve yan yana.

Bu paylaşmada yarın için bir kaygı taşımazsınız,

günü AN olarak bugün yaşarsınız.

Kimseye ihtiyaç duymadan,

ayaklarınız üzerinde dik durarak

ve el ele yürüdüğünüz kişinin

özgür olmasına izin verecek cesarete sahip olduğunuzu

öncelikle kendiniz kabullenirsiniz.

Karşılık beklemeden, beklenti içinde olmadan

birlikte olduğunuz kişiyi

olabileceği en muhteşem varlık olması için güçlendirin

ve onu onurlandırın.

Beklentisiz ve özgür bir yaşam sonucun da

ilişkilerinizde Tanrısal insanlara yer açmış olursunuz.

İnançlarınızı gözden geçirin, şartlanmayın

ve toplumsal dayatmalara kulak asmayın.

Sadece uzun süreli ilişkilerin başarılı olduğunu düşünmeyin.

İyi bir ilişki bir yaşam sigortasına çok benzer,

onu, ancak ona ihtiyacınız yokken elde edebilirsiniz.

Erkek ya da kadın,

siz hangisi olursanız olun

hiçbir zaman YARIM değilsiniz

ve tam olmak için birilerine ihtiyacınız yoktur.

Siz, Tanrısal biri olarak tam ve muhteşemsiniz.

Eksiklik, size dayatılan inanç sistemlerinin yansımasıdır.

Levh-i Mahfuz Bilincini özümseyin,

HAKİKAT ile tanışın ve Batıl olan

tüm inanç duvarlarınızı yerle bir edin.

Ruhsal Beden enerjinizi kendinizde tutmanız

ve kendi gerçeğiniz de durmanız çok önemlidir.

Gerçekte tek bir ilişki vardır.

Ruhsal Beden ile Toprak Bedenin ilişkisi;

SİZ ile SİZİN ilişkiniz.

 

Özgürlüğün tadını çıkarın.

Levh-i Mahfuz’dan ilişkili bir alıntı:

İNSANLARIN RIZASI BİLGİSİ”, hiç kimse ile yaşamama İLMİDİR. Kendini gerçekleştirmenin sırrı bu kavramın içindedir. Ucu çok ama çok açık bir anlayıştır. “İNSANLARI MEMNUN ETMEK İÇİN YAŞAMAK” hayatın her yerindedir… Hiç düşündün mü? Neden hep dışarı çıkacağın zaman parfümlersin kendini? Evden çıkmayacağın, kimselerin seni koklamayacağın günlerde kokun neden kendi kaderine terk edilmiştir? Mesele gerçekten güzel kokulara bürünmek midir, yoksa birileri nezdinde Chiristian Dior, Calvin Klein kokan insanlar olmak mıdır? İnsan neyin peşindedir? Algının mı yoksa gerçekliğin mi?

Kur-andaki insanların rızasını gözetmeden yaşama felsefesi, nasıl algılandığına odaklı hayat sürme biçimini terk etmektir. Kur-an, nasıl algılandığınla değil NASIL YAŞADIĞINLA ilgilenir. İnsan kendi gerçeğini bulmalı ve ona dönük olarak yaşamalıdır. Nasıl algılandığı, kendi gerçekliğini bulma yolunda ipucu olarak görülebilir ve algılardan bu anlamda yararlanabilir. Mesele, karşıdan nasıl algılandığın değil buradan nasıl göründüğündür. İnsanları, hayatına yön, oy ve puan veren jüriler olarak konuşlandırmak kişinin kendi özünü bulmasına engel olur. Bu yeni hayat felsefesine göre, insanın bir numaralı hedef kitlesi kendisidir.”

buRAK özDEMİR

www.izmirliahmetkaya.com

.

Bir cevap yazın