Tarlaya tohumu MUTSUZLUK eker
Düşünen kişinin çevresinde,
sadece ona ilham vermeye çalışan
görünmez yüce ruhlar yer almaktadırlar.
Onlar seninle irtibata en iyi şekilde,
ancak meditasyon yapabildiğin
sessiz saatlerin alaca karanlığında
veya çalışma lambasının solgun ışığında
geçebilmektedirler.
Hayatımıza her yerde ve daima
bir başka gizli hayat karışmaktadır.
Gürültülü tartışmalardan, boş sözlerden,
okunacak havai şeylerden kaçınalım.
Gazete konusunda ılımlı olalım.
Gazete okurken durmadan
konudan konuya geçmek
zihni daha da kararsızlaştırmaktadır.
Ciddi çalışmaların eksikliği,
laf olsun kabilinden yapılmış
araştırmaların yanlışlığı, yavanlığı ve özellikle de
GENÇLİĞİ ADAM EDECEK
EĞİTİMCİLERİN YETERSİZLİĞİ nedeniyle
hayat bulmuş olan bir zihinsel
kansızlık çağında yaşamaktayız.
Kendimizi daha besleyici, daha özlü eserlere,
hayatın derin ve hakikat yasaları konusunda
bizi aydınlatabilecek ve tekamülümüzü
kolaylaştıracak şeylere verelim.
LEVH-İ MAHFUZ ile buluşun.
KENDİNİZİ TANIYIN VE HAKİKAT İLE TANIŞIN.
Buluşmanızın ardından,
sizde daha güçlü bir zihin
ve şuur vücut bulacak
ve akışkan bedenimiz yüksek ve
saf bir düşüncenin yansımaları olarak
ışıl ışıl aydınlanacaktır.
RUH, içine düşüncenin pek ender olarak
indiği derinlikler içermektedir
çünkü onu dışarıdaki binlerce nesne
durmadan meşgul etmektedir.
Onun yüzeyi tıpkı denizinki gibi,
pek sık olarak işte bu nedenle,
kıpırdayıp durmaktadır ama altta,
fırtınaların ulaşamayacağı bölgeler yayılıp gitmektedir.
Orada yüzeye çıkmak ve görüşmek üzere
çağrımızı bekleyen gizli güçlerimiz uyumaktadır.
ÇAĞRI pek ender yapılmakta
ve insan yoksunluk içinde,
kendisinde mevcut bulunan
paha biçilmez hazinelerden
habersiz bir şekilde salınıp durmaktadır.
Dışındaki eşyanın kırılganlığını ona anlatmak
ve onu, kendisini arama ve
gerçek ruhsal zenginliklerini
anlama çabası içine sokmak için
hayat sınavlarının şoku ve de
üzüntülü stresli saatler gerekmektedir.
İşte bu nedenledir ki,
büyük ve farkındalık yaşayan ruhlar,
ıstıraplarının daha canlı oluşları nedeniyle
daha soylu ve daha güzel olmaktadırlar.
Kendilerini vuran her yeni mutsuzlukla
onlar HAKİKATE ve mükemmelliğe
biraz daha yaklaşmış oldukları izlenimi edilmektedirler
ve bu düşünce ile birlikte
ACI cinsel zevk benzeri bir duyguya kapılmaktadır.
Yüksek kültüre sahip zekalarda,
tarlaya tohumu MUTSUZLUK ekmektedir.
Her acı, erdem ve güzellik sunan bir saban izidir.