.
.
SEVGİ VİBRASYONU yaratmalısın
BİREY AÇISINDAN YARGI VE ELEŞTİRİ
ISTIRABIN BİR SONUCUDUR.
RUH AÇISINDAN İSE ISTIRAP
YARGILAYICI VE ELEŞTİREL YAKLAŞIMIN BİR SONUCUDUR.
Uyanıp da asla zarar görmeyen
ÖLÜMSÜZ RUHLAR olduğumuzu hatırladığımız zaman,
hayatın zorlu deneyimlerine yönelik
YARGILARIMIZ da son bulmuş olur.
Tüm bu hüküm ve yargıların yerine, ıstırap azaltan
ve MUTLULUĞU mıknatıs gibi çeken bir tarafsızlığı kucaklarız.
Benlik algımızı kişilikten RUHA doğru genişlettiğimizde,
kendimizi daha gerçekçi bir BENLİK-ANLAYIŞI ile
kabul ve takdir ederiz.
Aynı zamanda dikkatimizi de
zorlu deneyimlerin yol açtığı ıstıraplardan uzaklaştırarak
onların getirmiş olduğu BİLGELİK
ve TEKAMÜLE yöneltmiş oluruz.
Bize anlamsız ve saçma gelen durumlardaki AMACI görürüz.
Ceza olarak algıladığımız şeylerin
ARMAĞAN olduğunu fark ederiz.
Yük olarak gördüğümüz şeylerin
FIRSAT olduğunu idrak ederiz.
Bir daha asla hayat kurbanı olduğumuz hissine kapılmaz,
bilakis hayatın getirdiği tüm farkındalıkların
ve nimetlerin alıcısı haline geliriz.
Ruhsal açıdan bakarsak KANSER durumu da
hastalık değil, bir ŞİFADIR.
İsterseniz, UTANÇ ve KENDİNDEN NEFRET hislerinizi
serbest bırakıp KENDİNİZİ SEVMEYİ seçerek,
kendinizi yargılayan düşünceleriniz yerine de
ÖZ SEVGİ anlayışını koyarak
yeryüzündeki tüm insanlık için ruhsallaşmayı
daha kolay bir hale getirebilirsiniz.
Bu, kendi yakın çevrenizden çok daha uzaklara ulaşan
bir SEVGİ VİBRASYONU yarattığınız anlamına gelir.
Kelebek kanadındaki küçük bir titreşimin
yerkürenin öbür ucunda
fırtınalar yaratabileceğini duymuşsunuzdur.
Kişisel bakış açısından ruhun perspektifine geçiş yaparak,
doğmadan önce bildiğimiz bir gerçeği hatırlamış oluruz.
LEVH-İ MAHFUZ’un size kazandıracakları
tabi ki bununla sınırlı değildir.
Hareketlerimiz, söylediklerimiz ve düşüncelerimiz
tüm dünyayı etkilemektedir.
Dünyaya gelmeden önce planlamış olduğumuz
zorlu deneyimlerin üstesinden gelerek
ŞİFALANDIRAN BİR REZONANS yaratmış oluruz.
.
.
.