Her şey tam bu ANDA,
var olan tek ANDA,
tamam, muhteşem ve mükemmeldir.
Hasta OLMAK, hastalığa YAKALANMAK, sağlığı YENİDEN KAZANMAK veya iyi KALMAKTAN bahsetmek, bu kavramların hepsi lineer zamana dayalı kavramlardır. Eğer her şey bu ANDA olup bitiyor ve var oluyorsa, hastalık ve sağlığı birbirleriyle kaçınılmaz bir muhalefete iten mantığımızı sorgulamaya başlamalıyız. Onların her zaman kabullendiğimiz gibi, dizi halinde birbiri ardından gelecek şekilde var olmadıklarını anlamaya başlamalıyız. Böylece SAĞLIĞIN elde edilmesi gereken bir durum olarak düşünülmemesi gerektiğini söyleyebiliriz.
ve her zaman var olmaktadır.
Sağlık kriterleri uzun ömürlülük bakımından ölçülemez. Sağlığı, düzgün çalışan vücut organları bakımından değerlendirmek bile doğru olmayabilir. Çünkü eğer sağlığı deneyimle bağdaştırırsak, kişinin deneyiminin böyle bir kriterde geçerli olmayacağı bir noktaya gelinebilir. Mesela AĞRIYI düşünün. Ağrının kişiden kişiye göreceli olduğunu biliyoruz. AĞRI o kadar şaşırtıcı şekilde kapsamlı yoğunluk ve dayanıklılık seviyelerinde algılanır ki, deneyim dışında hiçbir anlamı kalmaz. Aynı göreceli bakışa göre, kasırganın durgun merkezinde olup da etkilenmemeye benzer şekilde, hastalığın ortasında sağlığı deneyimlemek mümkündür.