İsyankar
İSYAN
Doğal halinize isyan etmeyin,
o isyanın derinden bağımlısı olursunuz.
Olanı biteni, kendi gerçekliği içinde
kabullenebildiğiniz sürece kurtulursunuz.
Kendinize isyan ederek,
kendinizi reddederek kurtulamazsınız.
Ancak kendinizi ŞEFKAT
ve AŞK ile severek kurtulursunuz.
BU DÜNYADA YALNIZCA
GÖRECELİ MÜKEMMELLİK OLABİLECEĞİNİ KAVRAYIN.
Sevilmek için ille de mükemmel olmak
zorunda olmadığınızı da anlayın.
Hatalarınız ve kusurlarınızla
birbirinizi sevin,
hatta AŞIK olun.
Kendinize ve sevdiklerinize karşı
nazik ve hoşgörülü olun.
Unutmayın,
fiziksel planda MÜKEMMELLİK isteği
ve ısrarı sizin en KÖTÜ düşmanınız olabilir.
Kusurlu olmayı
insan olmamızın bir parçası olarak görmek
ve kabullenmek GELİŞMEKTİR.
Yargılamayın, kabullenin.
Hele hele ön yargılı olmayın,
LEVH-İ MAHFUZ ile buluşun.
Arkası gelecektir…
Sonrası bizler, sizleri dinlemeye başlarız.
.
.
Karamsar mısınız?
Olumsuz duygularınızı anlamak için onlara,
sevecen, şefkat ve merhamet dolu
bir annenin şaşkın ve haylaz
hatta korkak bir çocuğu anlaması gibi
bakın, gözlemleyin.
İçinizdeki TANRI inkarına kafa tutulması,
sorgulanması hatta yargılanması
hayatınızın en uğurlu
ve unutulmaması gereken bir ANIDIR.
KARANLIKTA OLAN YANINIZI İNKAR ETMEYİN,
YOKSA TEKRAR TEKRAR ORTAYA ÇIKACAKTIR.
YÜZLEŞİN.
Yanlış yargılamanın,
zamansız ve yanlış tasarlanmış düşüncenin
ve davranışınızın farkına vardığınızda,
ÖC ALMA isteğinizi,
nefret ve öfkenizi
hatta bağışlamaz tutumunuzu
açıkça gördüğünüzde,
kesinlikle kendinizi KUTLAYIN,
TEBRİK EDİN,
çünkü fark ettiniz.
Bu bir fırsattır,
bir kapı açılmıştır,
bir IŞIK yanmıştır.
Yeryüzündeki o muhteşem kapı
LEVH-İ MAHFUZ’dur.
Kapağını açtığınızda
içindeki IŞIK sizi aydınlatacaktır.
AYDINLANACAKSINIZDIR.
Bu farkındalıkla,
kendinize gelişim ve DEĞİŞMEYE
açılmanın armağanını vermiş olacaksınız.
Sakın kendinizi eleştirmeyin,
çünkü KARANLIKTA GÖREMEZSİNİZ.
Yaşadığımız çevrede
birçok insanın acılı
ve uzun süreli hastalıklardan
öldüklerini gözlemlemişizdir.
Bu durum o ruhsal bedenlerin
görevlerini gerçekleştirmedikleri
anlamına gelmez.
Alın size yeni bir bakış açısı:
SADECE BEDENİ TERK EDERKEN
GÖREVLERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİKLERİ ANLAMINA GELİR.
GÖREV TAMAMLANMIŞSA
TABİ Kİ HAYAT DA ÖYLECE SONA ERECEKTİR.
Unutmayın,
eğer bir yaşam süresinde
kalbinizin derinliklerinde insani kusurlarınız için
kendinizi bağışlayabilirseniz,
ölüm anınız birden ve çok rahat olacaktır.
Peki siz ölüme hazır mısınız?
Ya da bu Kadir gecesinde
sonraki bir yılınızı
nasıl programlayacaksınız?
FARKINDA OLMALISINIZ.
LEVH-İ MAHFUZ ile buluşun.
http://www.izmirliahmetkaya.com/kadir-gecesine-hazir-misiniz/
.
.
BİR KİTAP HAYAL EDİN
İÇİNDEN SONSUZLUĞUN KİTABI ÇIKSIN.
.
ZAMAN diye bir şey yoktur.
GEÇMİŞ ve GELECEK dediğimiz şey,
BİZİM zihinsel yapılarımızın dışında
bir gerçekliğe sahip değildir.
Zaman fikri, düşünce ve dilin
üzerinde anlaştığı bir düzendir,
bir sosyal anlaşmadır.
Gerçekte, sadece şimdiki AN vardır.
Unutmayın ki;
hayrına lokma dağıtılan yerde
kuyrukta sıra beklerken
ZAMANIN GEÇİŞİ ile ilgili duygumuz,
sadece, BİZ bir şimdiki AN’da
ve diğerinde
ve sonrakinde mevcut olurken
edindiğimiz İZLENİMLER
ve ANILAR dizisidir.
BİZ geçmişin pişmanlığını duyarken,
geçmiş o AN’da
zihnimizden başka bir yerde
mevcut değildir
ve o pişmanlığı
zihnimizde oluşturduğumuz görüntülerle
canlı tutarız.
Gelecekle ilgili endişe duyduğumuzda da,
gelecek o AN’da
zihnimizden başka bir yerde
mevcut değildir
ve imgelediğimiz görüntülerle
o endişeyi zihnimizde canlı tutarız.
AN’ı yaşamalıyız.
AN = GERÇEK
GERÇEK = HAKİKAT
HAKİKAT = LEVH-İ MAHFUZ
.
.
BİR KİTAP HAYAL EDİN
İÇİNDEN SONSUZLUĞUN KİTABI ÇIKSIN.
.
.