.
İnançlarımızı nadiren sorgularız.
Şimdi bir an için durup
kafanızdan geçen düşünceyi yakalayın.
Şu an ne düşünüyorsunuz?
Eğer düşünceler hayatınızı ve deneyimlerinizi biçimlendiriyorlarsa, şu an da zihninizden geçen düşüncenin gerçekleşmesini ister miydiniz?
Eğer bu bir endişe ya da öfke, kırgınlık veya intikan düşüncesiyse, bu düşüncenin size nasıl geri döneceğini sanıyorsunuz?
Eğer mutlu bir hayat istiyorsak,
o zaman neşeli, keyifli şeyler düşünmeliyiz.
Zihinsel ya da sözlü olarak yaydığımız her şey
aynı biçimde bize geri dönecektir.
Kendinizi konuşurken dinleyin.
Eğer bir şeyi üç kez söylediğinizi duyarsanız,
o şeyi bir yere yazın.
Bu sizin için bir düşünce kalıbı,
bir düşünme modeli haline gelmiş demektir.
Bir haftanın sonunda listenizi gözden geçirin,
sözlerinizin deneyimlerinize
ne kadar uyduğunu göreceksiniz.
SÖZLERİNİZİ VE DÜŞÜNCELERİNİZİ
KISACA İNANÇLARINIZI DEĞİŞTİRMEYE BAŞLAYIN
VE HAYATINIZIN NASIL DEĞİŞTİĞİNİ İZLEYİN.
HAYATINIZI YÖNETMENİN YOLU,
SÖZCÜKLER VE DÜŞÜNCELERLE İLGİLİ
SEÇİMİNİZİ KONTROL ETMENİZDİR.
Hayatımızdaki olumlu ve olumsuz şeyler,
deneyimlerimizi biçimlendiren
düşünce kalıplarının sonuçlarıdır.
Hepimiz güzel, olumlu deneyimler üreten
bir çok düşünce kalıbına sahibiz
ve bunlardan hoşnutuzdur.
Bizi ilgilendiren, rahatsız edici, tatsız,
ödüllendirmeyen deneyimler
üreten negatif düşünce kalıplarıdır.
Ve hayatımızdaki rahat-sızlığı
kusursuz bir sağlığa dönüştürmek isteriz.
Devamlılık gösteren düşünme kalıplarımız
deneyimlerimizi yaratırlar.
Bundan dolayı, düşünme kalıplarımızı değiştirerek
deneyimlerimizi de değiştirebiliriz.
LEVH-İ MAHFUZ ile buluşmaktan
büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Bu yeni FARKINDALIK,
düşüncelerle bedenin değişik bölümleri
ve bedensel rahatsızlıklar arasındaki
bağlantıyı anlamamızı sağladı.
Hastalıklarımızı farkında olmadan
nasıl yaratmış olduğumuzu öğrendik
ve bu hayatımızda büyük bir fark yarattı.
Şimdi artık hayatımızdaki
ve bedenimizdeki rahatsızlıklar
ve kusurlar için hayatı ve diğer insanları
suçlamaktan vazgeçip, sağlığımız
ve deneyimlerimiz konusunda tüm sorumluluğu üstlenebildik.
KENDİMİZİ KINAMADAN YA DA SUÇLULUK DUYMADAN,
GELECEKTE HASTALIĞA YOL AÇAN
DÜŞÜNCE KALIPLARI YARATMAKTAN
NASIL SAKINABİLECEĞİMİZİ GÖRMEYE BAŞLADIK.
Örneğin,
Boynumuzun neden sık sık tutulduğunu anlayamıyorduk. Sonra, boynun meselelere esnek bir biçimde yaklaşmayı, bir sorunun farklı yönlerini görmeye istekli olmayı temsil ettiğini keşfettik. Genelde çok inatçı, eğilmez bükülmez bir insandık, bir sorunun bir başka yönüyle ilgili söylenenleri –belki düşüncelerimizi değiştirmekten korktuğumuz için– dinlemeyi reddederdik. Ama daha esnek düşünmeye ve sevecen bir anlayışla, başkalarının bakış açılarını da görebilmeye başladıkça, boynumuz da artık bize sıkıntı vermez oldu. Şimdi, eğer boynumuz biraz tutulsa, hemen nerede katı, inatçı bir biçimde düşünmeye başladığımızı araştırırız.
Şunu öğrendik:
Hayatımızdaki her rahatsızlık için BİR İHTİYAÇ vardır.
Yoksa o rahatsızlığı yaşamazdık.
Belirtiler ve arıza sadece dışsal bir sonuçtur.
Zihinsel nedeni çözüp ortadan kaldırmak için
içimize yönelmeliyiz.
REİKİ ile MEDİTASYON
içinize yönelme yeteneğinizi size kazandıracaktır.
Bedende en çok rahat-sızlığa neden olan düşünce kalıpları:
ELEŞTİRME, KIZGINLIK,
İÇERLEME, SUÇLULUK.
Örneğin,
Eleştirme eğer alışkanlık halini alırsa
eklem iltihabı gibi hastalıklara yol açabilir.
Kızgınlık, bedende, kabaran
ve yanan bir iltihaplanmaya dönüşebilir.
Uzun süren bir içerleme insanı zehirler,
yavaş yavaş yiyip bitirir
ve sonunda urlara ve kansere yol açabilir.
Suçluluk duygusu daima cezalandırma peşindedir
ve acıya yol açar.
Sağlıklıyken zihinlerimizi bu olumsuz
düşünme kalıplarından arındırmak,
daha sonrada panik halindeyken
ya da bıçak altına yatma tehdidiyle
karşı karşıyayken bunları söküp atmaya çalışmaktan
çok daha kolaydır.
KADİR GECESİNE HAZIR MISIN?
Farkında olmak için
LEVH-İ MAHFUZ ile buluşmalısın.
http://www.izmirliahmetkaya.com/kadir-gecesine-hazir-misiniz/
https://www.youtube.com/watch?v=htWd81R_F2w&feature=share
.
.
BİR KİTAP HAYAL EDİN
İÇİNDEN SONSUZLUĞUN KİTABI ÇIKSIN.
.