CAN ÇOCUĞUN DOĞUMU

CAN ÇOCUĞUN DOĞUMU

Büyük şehirlerdeki alışveriş merkezlerini
şöyle bir gözünüzün önüne getirin.
Tutkulu bir gerilim içerisinde
oraya buraya koşuşan insanlar.
Alışveriş merkezleri doğum evleri gibidir.
Yeni doğacak bir çocuğun
yatak odasını hazırlama telaşı herkesi sarar.
Anne süslenir, oda hazırlanır
ama nedense çocuk bir türlü doğmak bilmez.

Bir ömür boyu çocuktan bihaber olarak
onun doğumu için koşturup duruyoruz.
Kendimizde değiliz.
Sürekli tüketiyoruz, tüketiyoruz…
Gerçekte hamileliğinin sonuna yaklaşmış
bir anneyi hayal edin şimdi de.
Ne asil, ne BİLGE, ne onur dolu bir bekleyiş.
Herkes, hatta dünyanın kendisi bile
CAN çocuğun doğmasını bekliyor.

Bu koşuşturma esnasında
çocuk bir türlü doğmadığı için,
ölüm sancıları çekeriz.
Gerçekte fiziki ölüm bir kez yaşandığı halde,
BİZLER her gün bu ölüm korkusunun
gölgesinde yaşarız.
Halbuki ölümün DOĞUM olduğunu bir anlasak
ve doğum gerçekleşse,
ne kaygı kalacak ne de öfke.

Son yıllarda bilindiği gibi
kaygı-evham tarzı rahatsızlıklar da
artış görülmektedir.
Bir dolu PANİK ATAK,
kronik anksiyete,
evham ağırlıklı depresyon hastası
tedavi edilmeyi bekliyor.
BİZLER, bol bol ilaçlar yutup
doğum sancılarını geçiştirmeye çalışıyoruz.
Sanki bu hayatta yalnız
ve çaresiz gibi görünüyoruz.

Aslında hiç de çaresiz ve yalnız değiliz.
Bir DOST hep BİZİMLE beraber.
Hani o “size şah damarınızdan da yakınım” diyen,
SEVGİ, ŞEFKAT, MERHAMET
ve AŞK dolu özünüz,
ruhsal bedeniniz ya da Tanrısal bilinciniz.

Sonsuz bilinç sahibi o IŞIK BEDEN BİLİNCİNİ
size aktaracak kaynak:
Levh-i Mahfuz.

www.izmirliahmetkaya.com

Bir cevap yazın