.
Bu kafanın içinden bunların çıkması sana neden şaşırtıcı geldi?
“Değerli Atatürk severler.
Aklınızda olsun.
Birisi sevdiğiniz birine küfrettiğinde,
o küfrü paylaştığınız yaygınlaştırdığınız anda siz de,
o sevilene küfretmişlerin arasında yer alırsınız.
Ben Akit’i tanımam.
Seni tanırım ve dünden beri
haber kaynağım Atatürk’e edilen
küfürlerle doldurulmuş durumda.
Bundan Akit mi sorumlu?
Adı üstünde onun.
O bir kere etti.
O ilk taşı attı.
Ya diğerleri?
Ne bekliyordun?
Aksini söyleseydi haber olurdu.
Ya da bunu yapan Sözcü gazetesi olsa
ancak o zaman bu infiali gösterebilirdin.
Bu kafanın içinden bunların çıkması
sana neden şaşırtıcı geldi?
Bu 10 Kasım Atatürk’ü ilkokul düzeyi savunmalarla
yaşatmaya çalışmakla geçmiş anlaşılan.
Atatürk’e küfredenlere değil
Atatürk’ü yaşatamayan modernlere
kayıyor benim gözüm.
Öncünüze layık gördüğünüz gün
böyle bir gün müdür?
Uydurma bir hakaretin
bir müjde gibi milyonlarca elden ele dolaşması.
Bu tablo, bu ülkenin neden bu durumda
olduğunu açıklıyor aslında.
Bir modern, Atatürk’le ilgili
ufuk açacak bir yazıya,
Atatürk’e yapılan vasat bir hakaret kadar
ilgi göstermiyor.
Ondan sonra
‘Son kaleler düşmesin’ bağrışmaları.
Haberiniz olsun,
kendinize ve ülkenize yeni bir ufuk açmadıkça
bütün son kalelerinizi düşürecekler.
Bu ülke elbette bunları haketmiyor.
Bu ülke elbet kendini küllerinden
yeniden doğuracak çok yakın bir zamanda.
Ancak, bu zaman zarfında Atatürk severlere,
zeka belirtisi göstermeden sadece severlere,
kıyameti yaşama hissi yaşatılıyor olacak.
Şu an olduğu gibi.”
“Levh-i Mahfuz’la kendini
yeniden yaratan dostlarıma tavsiyemdir.
Kimsenin cehenneminde yanmayın.
Bizim Atatürkümüze
bizim Türkiyemize hiçbir şey olmaz.
Heykellere yontmadık BİZ onu.
Beynimizde yaşatıyoruz.
Yepyeni bir vizyona yükledik,
- 21. yüzyılı değiştirmeye hazırlıyoruz onu.
Sevgiyle
Barışla”
buRAK özDEMİR
BİR KİTAP HAYAL EDİN
İçinden SONSUZLUĞUN kitabı
Kur-an-ı Kerim çıkacak
.