.
Bu felsefenin SIRRI, kimseye dayatılmamasındadır
“Şu 8 yılda,
hayatta bana en yakın insanlardan
deli, çılgın, uçuk, cozutmuş vesaire
o kadar çok olumsuz
geri dönüş almışlığım vardır ki.
Hiçbirine tek kelimeyle bile olsa isyan ettiğim,
fikrini değiştirmeye çalıştığım görülmemiştir.
Ben ‘deliliğimi’ olabilecek
en deli haliyle dışavurmaktan başka
hiçbir şey yapmam.
Bu felsefenin SIRRI,
kimseye dayatılmamasındadır.
Dayatılan BİLGİ, asla Levh-i Mahfuz olmaz.
Şimdi.
Bu gerçeği bir elimize alarak
diğer bir gerçeğin altını
bir kere daha çizmemizde yarar bulunuyor.
İnanmamakta serbestsin.
Fakat BİZİ, mevcut İNANÇ-larına
kenar süsü yapmakta asla serbest değilsin.
Herkesin, kendi kafasına göre
bir Levh-i Mahfuz yaratma
gafletine saplandığı bir ortamda
beni bir hücreye kapatsalar,
yapacağım şey, kanımı
en hafif damlayacak bir damardan akıtıp,
hücremin duvarlarına,
bu yazıyı o kırmızı mürekkeple yazmaktır.
‘Bu herif delidir’ diyebilirsin,
en olmadık hakaretleri edebilirsin,
bugüne kadar olduğu gibi hiçbir mecrada
cevap hakkı bile kullanmam,
saygıyla karşılarım.
Ama ‘ben bu insana sonuna kadar inanıyorum’
hatta ‘bu insana en iyi ben inanıyorum’
dedikten sonra bu çizgiyi çarpıtacak,
bu insanın sunmadığı şeyleri,
sunmuş gibi atmosfer oluşturursanız
hiçbirinize göz açtırmam.
Bu benim bir numaralı önceliğimdir.
Kimi iyi niyetli dostlarda
‘ne gerek var canım böyle şeylere hepimiz bir aileyiz,
ne gerek var böyle keskin çıkışlara’ duygusu var.
Hiçbirşeyin farkında değiller.
DİNLER, İNANIŞLAR,
ÖĞRETİLER ve BİLGİLER…
İnsanlığın ilk gününden bugüne,
bunlar en büyük darbeyi,
karşıtlarından değil taraftarlarından almışlardır.
Dışarıdan gelen saldırılar,
inanışları güçlendirir.
Öğretilerin en zayıf noktası,
içeriden gelen farklılaştırmalardır.
Sorun, sen kendin
değişmek zorunda olduğun noktalarda
evrensel gerçeği
kendine yontmaya başladığın noktada
ortaya çıkar.”
buRAK özDEMİR
BİR KİTAP HAYAL EDİN
İçinden SONSUZLUĞUN kitabı
Kur-an-ı Kerim çıkacak
.