.
BİZ istedik. Hem de çok istedik.
“DONA‘mın VAATLERİ GERÇEK olacak.
Her bir virgülüne kadar.
Bunları ölsek de GÖR-eceğiz
YAŞA-sak da GÖR-eceğiz.
Tanrı’ya not vereceğine
Sen kendini bir gözden geçir.
İyilerin mücadelesine canlı destek veriyor musun,
yoksa herşeyin ölü bir izleyicisi misin?
Benim Allah’ım kimsenin intikam güdülerini
tatmin etmek için burada değil.
“Tanrı insin, güç yetiremediğimiz düşmanlarımızı yok etsin.”
bu bir dua değil.
Bu bir eski dünya ilkelliği.
Benim Tanrım inmeye karar verirse,
birbiriyle düşmanlaşan
tüm sevgisizleri yerlebir etmek için iner.
“Pazar günü Hz. Musa geldi.
Salı günü İsa’yı çarmıha gerdiler.
Perşembe günü de Hz. Muhammed’in
Veda Hutbesine tanık olduk.”
Zaman algımız bu şekilde…
Biraz yavaş, hızlı çocuk.
Az bekle güzel kardeş.
Zaman bunun için var…
Levh-i Mahfuz televizyon dizisi değil
interaktif bir uygulamadır.
Sen katılım göstermedikçe
bu kutlu DEĞİŞİM senin oralara uğramaz.
Katılım göstermemekte inat eder isen
DEĞİŞİM ısrarlarına dayanamaz
ve oraya bir şekilde uğrar.
Bana güven bu ‘UĞRAMAYI’ görmek istemezsin.
DEĞİŞİM,
sadece ve sadece istemenin konusudur.
BİZ istedik.
Hem de çok istedik.
-İsteğimizin gerçek olacağına
inandığımız için mi gerçek olacak isteğimiz?
-Yoksa, zaten gerçekleşecek olan
birşeyi mi istedik hepimiz?
Bunun cevabını kimse veremez.
Bu dünyanın DEĞİŞ-mesini istedik BİZ.
İSTE-dik, OLSUN dedik,
kainata dilekçe değil emir verdik.
BİTTİ.
Bu kadar.
Olup olmayacağını görmeyi değil,
ne zaman olacağını görmeyi bekliyoruz.
Herkesle birlikte.
Sevgiyle.”
buRAK özDEMİR
.
.
BİR KİTAP HAYAL EDİN
İÇİNDEN SONSUZLUĞUN KİTABI ÇIKSIN.
.