.
Kendi içlerinde mezheplere, tarikatlara bölünen bir ‘birlik’
“İnsanların MUHAFAZAKÂRLAR
ve MODERNLER
diye ayrıştığı bir dünya,
benim dinimin dünyası değildir.
‘Muhafazakarlık’ DİNDARLARIN,
modernleri ÖTEKİ-leştirerek
yarattıkları bir düzendir.
Müslümanlıktan önce olmayan bir ayrımdır bu.
Müslümanların gerçek birer Müslüman gibi
Müslümanlaşamamaları neticesinde
doğmuştur bu ayrım.
Kendi içlerinde mezheplere,
tarikatlara bölünen bir ‘birlikten’
dışarıda kalanları ötekileştirmemesi
zaten beklenemez.
İslam’ın yegâne zihniyet sınıflandırması,
Mümin, kâfir ve münafık’ tır
ve bunlar aynı semtin çocuklarıdır.
Müminin Fatihlisi, Teşvikiyelisi yoktur.
Caddenin münafıkları diye birşey olmuyorsa,
Fatih’li Levh-i Mahfuz Müslümanları diye
bir sınırlayıcı tanımlamaya da
hiçbir zaman müsade olmaz.
Ben bu evde bir gün yerde yemek yerim,
bir gün masada yerim.
Bu benim ruhumu değiştirmez.
Evimin dışında nasıl bir mahalle olduğu da
değiştiremez beni.
O evin içindeki aurayı belirleyen ben olurum.
Kişisel ihtiraslarla ilgili sınavlarını,
muhafazakarlarla modernlerin
medeniyetler çatışması bağlamına çekmek,
gerçeklerden kaçmak için
başvurulan bir başka yoldur.
Levh-i Mahfuz İslam felsefesinde,
kişi HAKİKAT tedrisatından gerçekten geçtiğinde
onun, ne muhafazakarlığı, ne modernliği,
ne Aleviliği ne sünniliği kalır.
O sadece bir insan olur.
Bu gibi tanımlamalar,
kitabın öncesine aittir,
sonrasına değil.”
buRAK özDEMİR
BİR KİTAP HAYAL EDİN
İçinden SONSUZLUĞUN kitabı
Kur-an-ı Kerim çıkacak
.