.
Aslen BİZ-ler FARKINDA OL-masak da SONSUZ BİLİNÇ SAHİBİYİZ-dir
Ruhsal bedenimiz, BİZ açık OL-duğumuz sürece,
iç zihnimizle konuşur.
BİZ bu konuşana İÇSES deriz.
Her birimiz onunla diyaloğa
ve ONU DİNLE-me yeteneğine sahibizdir.
Yaşamda rastlantı diye bir şey yoktur,
ama yine de insanların rastgelelik diye
algıladıkları şeyler kafalarını karıştırır.
Spiritüel düzenin düşüncelerine karşı çalışan
işte bu felsefedir.
Bir sonraki kolay adım,
yaşamlarımız üzerinde hiçbir kontrole
sahip olmadığımız duygusuna kapılmak
ve yaptığımız hiçbir şey
bir önem taşımayacağı için
amaçsız olduğumuzu düşünmek olacaktır.
Olayların rastgeliliğine inanmak
koşullara tepkimizi olumsuz yönde etkiler
ve bizi bu olayların açıklamaları hakkında
düşünmekten alıkoyar.
“Bu Tanrının isteği”,
hatta “Bu benim karmam”
Diyerek yaşama kaderci bir bakışa
sahip olmak eylemsizliğe
ve amaçsızlığa katkıda bulunur.
Bugün yeryüzündeki yerimiz yarın farklı olabilir.
Yaşamdaki bu farklı perspektiflere
kendimizi adapte etmeyi öğrenmek zorundayız,
çünkü buda bizim gelişimimize yönelik
planın bir parçasıdır.
Böyle yaptığımızda, BENLİĞİN,
geçici dış kabuğun daimi ruh zihnimizde yatan şeyi
maskeleme sürecini aşması söz konusu olacaktır.
Insan zihnini düş kırıklığı yaşatan
duygularından yukarı çıkarmak için,
bir yandan hatalardan dolayı kendimizi bağışlarken
diğer yandan da bilincimizi genişletmek zorundayız.
Aslen BİZ-ler FARKINDA OL-masak da
SONSUZ BİLİNÇ SAHİBİYİZ-dir.
Kendimize ve yol boyunca içine düştüğümüz
budalaca kötü durumlara gülmenin
zihinsel sağlığımız açısından son derece
önemli ve yararlı olduğunu bilmemiz gerekir.
Hayat, hepsi burada olduğumuz için
yaşadığımız çelişkiler ve mücadele,
acı ve mutluluklarla doludur.
Her gün yeni bir başlangıç demektir.
Yeryüzüne gelmek kendi yurdumuzdan uzakta
yabancı bir ülkeye yolculuk yapmaya benzer.
Bazı şeyler size tanıdık görünür,
ama çoğu şeye,
özellikle de BAĞIŞLAYICI OL-an koşullara
alışana kadar tuhaf gelecektir.
Asıl yurdumuz mutlak huzur,
tam Kabul ve eksiksiz SEVGİ-nin,
ŞEFKAT-in, MERHAMET-in ve koşulsuz AŞK-ın
OL-duğu bir yerdir.
Ruhlar evimizden ayrıldığımızda,
artık bu güzel özelliklerin
çevremizde olacağını varsayamayız.
Yeryüzünde,
bir taraftan sevinç ve sevgiyi,
aşkı ararken,
bir taraftan da hoşgörüsüzlük, öfke, nefret,
kin ve üzüntüyle
baş etmeyi öğrenmek zorundayız.
Bu yolda, hayatta kalmak için
içimizdeki iyiliği-güzelliği feda ederek
ve çevremizdeki kişilere yönelik
üstünlük ya da FİRAVUNLUK tutumları edinerek
bütünlüğümüzü kaybetmemeliyiz.
Kusurlu bir dünyada yaşamanın,
kusursuzluğun gerçek anlamını
takdir etmemize yardımcı olacağını biliriz.
Bir başka yaşama yolculuğumuzdan önce
cesaret ve alçakgönüllülük isteriz.
Farkındalılığımız arttıkça
varoluşumuzun kalitesi de artacaktır.
Sınanma biçimimiz de budur.
Bu sınavı geçmek kaderimizdir.
KADİR GECESİNE HAZIR MISIN?
Farkında olmak için
LEVH-İ MAHFUZ ile buluşmalısın.
http://www.izmirliahmetkaya.com/kadir-gecesine-hazir-misiniz/
https://www.youtube.com/watch?v=htWd81R_F2w&feature=share
.
.
BİR KİTAP HAYAL EDİN
İÇİNDEN SONSUZLUĞUN KİTABI ÇIKSIN.
.