.
İçinde yaşadığımız toplumun sapkınlıkta geldiği son nokta…
“Dindar birinin paraya meyletmesi zaafı olduğunu göstermez.
DİNDEN HİÇBİRŞEY ANLAMADIĞINI GÖSTERİR.
Şak şak, iki satırda fetva veren din alimleri neredesiniz?
Hukuk mahkemelerine güvenmeyip Şeriat mahkemelerine öykünen bey babalar neredesiniz?
Kirlerinizi süpürdüğünüz kapı Aralıklarının 17.sinin sene-i devriyesi bugün.
Koca bir yıl geçmiş.
Şak şak veremediniz mi bir fetva?
Hırsıza hırsız diyemediniz mi halâ?
Mesele para olunca dönmüyor o dil bir türlü değil mi?
Sizin işinize geldiği yönde dönen dilleriniz tutulmaya devam ededursun,
sizin fetvanızı veren verdi, merakta kalmayın güzeller..
Kıyafetiyle, kılığıyla, niyazıyla,
namazıyla tipik bir Müslüman olarak görünen kitlelere,
ileride Allah’ın gerçekten var olduğunu
anlatmakta zorluk yaşayacağız.
Kavimlerini değişime açmayan z-alim efendiler,
Cehen.nem’in protokol sırasındasınız.
Hazret-i Muhammed’i neredeyse, İslam’ı getirdiğine ‘pişman’ edecek bu dünyada,
KENDİNİ ve kardeşini DEĞİŞİME AÇ-mayan Müslüman;
İnsanlık tarihinin en büyük helakına sürükleniyorsun.
KALBİNİ DEĞİŞİME, gözlerini gerçeğe AÇ artık..
Müslüman bir ülkede ‘İslam’ adına yüzlerce çocuk okullarında öldürüldü.
Müslümanlar kardeştir öyle değil mi?
Bir Müslüman…
İçinde zerre kadar Hamiyet-i İslamiyet duygusu olan
bir Müslüman’ın bugün üzerine düşen:
‘Allahım nerede yanlış yapıyoruz?
Bizde neden Sevginin S’si yok?
Göster bize, değiştir bizi Rabbim’ demektir..
“Yolsuzluk hırsızlık değildir, buna hırsızlık demek iftiradır” fetvasını veren alim…
Bu dehşet fetvaya gıkını çıkarmayan trilyonluk mercedesli Yerli Papa…
İçinde yaşadığımız toplumun sapkınlıkta geldiği son nokta…
Yerli Papa poposunu trilyonluk Mercedes’ine yerleştirirken,
Orijinal Papa İstanbul’a geldiğinde kendisine bir Renault tahsis edilmesini istemişti.
Hiç mi örnek almadınız?
Ey Cemaat-i ‘Müslimin’,
Zamanı geldiğinde o kadar el üstünde tutulacaksınız,
O kadar el üstünde tutulacaksınız ki,
Sizi yerleştirecek Cehen.nem bulamayacaklar.
Yenisini inşa edecekler…
Bin küsür odalı ve hepinize yetecek kadar yer var.
2000 yılında MuhafazaKârlar işbaşına gelene kadar,
hırsızlar ezik büzük insanlardı.
Bir hırsız yakalandığında önüne bakardı.
Anlaşılamaz bir şekilde mahçup olurdu…
Bugün artık dünya
dik duruşlu, kararlı, evsahibini bastıran Yavuz hırsızların dünyası.
Bir kısım Din kardeşlerim,
İslam’ın olmasa da soygunculuğun tarihini yeniden yazdınız.
“İstanbul’u rantlaştıran kumandan ne güzel kumandan,
İstanbul’u yağmalayan askerler ne güzel askerler…”
Hırsızlığı helalleyen alimlerden,
Peygamberin İstanbul hadisiyle ilgili güncelleme bekliyoruz.”
www.Tanrinindogumgunu.com ’dan
.
.
.
BİR KİTAP HAYAL EDİN
.
.