Çevremizdeki insanlara kendimizi ispat etmek zorunda değilizdir.

.

.

Çevremizdeki insanlara kendimizi ispat etmek zorunda değilizdir.

 .

Yaşadığınız stres ve acılar,

yaşamınızda bir şeylerin nedeni değildir.

 Yetişkinlerin dünyasına kabul edilebilmek

onlar gibi davranışlar sergilemek için

içimizdeki çocuğa sırt çevirdiğimiz andan itibaren,

O ÇOCUK, bizim dikkatimizi çekebilmek

ve kendini fark ettirmek için

fiziksel, zihinsel hatta duygusal dengesizlik durumları yaratır

ve bizi sıkıntılara, acılara boğar.

Bunu ilgi çekmek ve ilgilenilmek için yapar.

An be an yaşadığımız deneyimlerdeki stres ve acılar

gerçekte çocukluk yıllarımızdan bir yansıma ya da yankıdır.

Bu zamanda birdenbire ya da tesadüfen gerçekleşen

fiziksel, zihinsel ve duygusal patlamalar olarak yaşanır.

Yaşadığınız stres ve acılar,

yaşamınızda bir şeylerin nedeni değildir.

Yaşanılanların nedenden öte sonuçlar olduğunu anlamak,

kavramak ve özümsemek çok önemli bir farkındalıktır.

Bu durumu kavramak ve bu bilince yükselmek çok önemlidir.

Zira yaşanılan bir şeyin sonucuyla uğraşmak boşuna bir çabadır.

 Gerçekte olması gereken değişimin gerçekleşebilmesi

bizlerin neden sorusuna yönelip yani kaynağa yönelip,

kaynaktaki inanç tuğlalarının yok edilmesidir.

İç dünyamıza ya da içimizdeki o saf ve masum çocuğa yönelmedikçe, MUTLULUĞU arayış başka bir deyişle, içimizde kendimizi daha rahat hissedebilmemiz için davranışlarımızı kontrol etme ve onları yatıştırma isteği, nedenleri düzeltmeye yönelik sonuçlarla oynamaktan başka bir davranış değildir.

Bu durum imkansız olduğundan, bu tip bir davranış bizi içimizdeki çocuğun sahip olduğu neşe ve huzurdan daha da uzaklaştıracaktır.

 Aklımızdan hiç çıkarmamamız gerek şudur:

Çocuksu yönümüz masumiyetimizin, neşemizin,

huzurumuzun ve yaratıcılığımızın tek kaynağıdır.

Dolayısıyla, içimizdeki, özümüzdeki o çocuğa dönüp,

onu bulunduğu zaman ve yerden kurtararak,

onun bizden istediği koşulsuz, sonsuz sevgi,

şefkat, merhamet, aşk ve ilgiyi gösterebileceğimiz yer olan

şimdiki zamana, yani içinde bulunduğumuz ANIN

güvenli ortamına getirmedikçe;

Bizler yetişkinler olarak hiçbir zaman

Ruhsal bedenimizin bizlere sunacağı huzuru ve mutluluğu

 yaşamımıza yerleştiremez ve deneyimleyemeyiz.

Reiki ikiye insiye olanlar bilirler,

yaşanmışlıkların her yıl için şifalandırılması yapılır.

Kendi çocukluğumuza geri dönmek

ve ona sevgi göndererek şifalandırmak

zamanda yolculuk yapıyormuş gibi algılanabilir.

Ancak yapılan eylem sonucu

bir bilim kurgu değil, bir gerçektir.

Olan biten BİZİM içimizde gerçekleşir

ve ruhsal boyutta amacı BİZİM ayrı kaldığımız,

muhabbetini ve farkındalığını yitirdiğimiz

Ruhsal ışık Bedenimizle tekrar sevgi, şefkat, merhamet

ve AŞK dolu bir şekilde yeniden bağlantı kurmamızdır.

Sonuç mu?

Levh-i Mahfuz ile buluşun, yaşamınızın keyfini sürün.

 

www.izmirliahmetkaya.com

.

.

Bir cevap yazın