ŞEYHTAN’IN SON GÜNÜ
“ŞSG’nin çok önceden yazılmış bölümlerinden bir paragraf paylaşacağım birazdan. Şimdi gördüğümde inanamadım, sanırım siz de şaşıracaksınız.” buRAK özDEMİR
“DONA
Karşı ideolojiler tarafından yönetilmek, bir boyun eğme davranışı değildir. Bu noktadaki ‘diklik’ açısının doğru ayarlanması kritik önemdedir. Ne demokratik gerçeklere isyan etmek ne de demokratik gerçeklere biat etmek, arzulanan davranışlar değildir. Karşı ideolojiler tarafından yönetilenlerin, bilmesi gereken birinci gerçek, bu gecenin bir de sabahının olduğudur. Ne bu geceye ne de dün sabahla benzemeyen, yepyeni bir sabah…
Kendini böyle gecelerde bulmuş bir tekâmül tanrısalına yakışan yol haritası, tercih etmediği ancak varlığına isyan da etmediği karşı dünyaya ‘SEN BURADASIN’ diyebilme erdemini kendinde bulmasıdır.
Bu erdem, yürekli ikinci cümleyle gerçek anlamını bulacaktır:
AMA BEN DE BURADAYIM!DONA
Halen, Tanrı’nın terkettiğini zannettiğin bir dünyada yaşamaya devam ediyorsun. Bu terkedilmiş tren ilerideki uçurumdan aşağı yuvarlanacak diye oturduğun koltuktan hopladığın sırada ileriye iyi bak:
Boş zannettiğin makinist koltuğunda beni göreceksin ve dikiz aynasında gördüğüm telaşlı yolcularıma gülümsemeye devam ediyor olacağım.
Ben, yani Rabbın küçüğüm.
Bitmek bilmez endişelerini dindirir mi bilinmez. Şu senet hükmündeki sözlerimi bir yere asıp, istediğin tarihte benden hesap sorabilirsin.
Kişilerin ne niyetler, hangi yollar üzerinde olduğuna bakılmaksızın,
sana verilen kesin söz şudur:DÜNYADA DAĞLAR YÜRÜTÜLÜNCEYE,
YERYÜZÜ UNUFALANMIŞ BİR TOPRAK OLUNCAYA KADAR
CUMHURİYET TÜRKİYESİ BÖLÜNMEYECEKTİR.HAKİKATİN DİNİ İLE BULUŞACAK OLSA DA,
TÜRKİYE BİR DİN DEVLETİ ASLA OLMAYACAK,
BUNUN OLMASINA BU DİNİN KENDİSİ İZİN VERMEYECEKTİR.DONA
Bunun dışında, facebook profilerinden akıtılan nefret konusunda şunu hiç unutmamanı tavsiye ederim. Ülkeler, bilgisayar başında kurulmamıştır. Ve bu nedenle bilgisayar başında kurtarılamazlar. Demokratik olarak fikir ve eğilimlerin en net olarak, edebiyle ifade edildiği bir platform olması gereken Facebook, bir vatan kurtarma aygıtı değildir. Eylemleri olanlar için harika bir vasıtadır.
Nefret akıttığında vücudunu kaplayan ‘ülkemi kurtarıyorum’ hislenmesinden arınmanda yarar vardır. Bu metinleri yazdığın sırada kalçalarının üzerinde OTURUYOR OLDUĞUNU sakın unutma. Söylem, politikacıların yaşam biçimidir. Gerçek Muhalif aktivisttir. Polis taşlamanın ise aktivizimle yakından bir ilgisi yoktur. Kimsenin fiziksel canını yakmayıcı, yaratıcı eylemler bulabiliyorsan seninleyim küçüğüm. Bunun dışında Mustafa Kemal ruhunu,
Türk,
Övün,
Klikle,
Beğen’e
indirgemene de, sıcak bakamayacağımı bilmeni isterim.
Ben, kaybettiğin ‘Çalış – Güven’in bir hatırlatıcısıyım.
Türk, İnsanlığınla Övün, Üretmeye Çalış, Tanrı’na Güven…”
Şeyhtan’ın Son Günü [Arka Kapak Yazısı]
Ya din bir mitoloji değilse?
Ya Adem, Havva ve elmayla anlatılmak istenen
BAMBAŞKA bir şeyse?
Ya uzak dur denilen ağaç,
meyve bahçesi değil de LANETLİ ŞECERE İSE?
Söz dinlemediği için değil, tam tersine…
Ya Adem, Cennet’ten bir sese İTAAT ettiği için gönderildiyse?
Ya Gerçek İslam bir Başkaldırı Sanatıysa?
Ya hayat adı verilen, zincirlerinden kurtulma serüveniyse?
Ya Tutsaklık Cehennem, Özgürlük Cennet’se?
Ya Şeytan, ne haçtan korkan bir Lucifer,
ne de taşlanarak kovalanan bir öcü değilse?
Ya Şeytan, insan zincirleyen demekse?
YA ŞEYTAN BİR İNSANSA,
VE BU İNSAN DA BİR ŞEYHSE…
BU DÜNYA NASIL BİR DÜNYA OLURDU
ÖĞRENMEK İSTER MİSİN?Adem istese de istemese de
ŞEYHTAN’IN SON GÜNÜ GELDİ.
İçinden çıkaracağın Tanrı’nın,
doğum günü şimdiden kutlu olsun.Levh-i Mahfuz 3. cildinin kapılarını
ÖZGÜRLÜK İÇİN AÇTI.
ARDINA VE SONSUZA KADAR…”
buRAK özDEMİR
https://www.tanrinindogumgunu.com/