Bütün geçmiş anlar, aslında zamanında hep şimdidir

Bütün geçmiş anlar, aslında zamanında hep şimdidir

AN kavramını iyice anlamak için
geçmiş, gelecek ve şimdiyi
iyi kavramamız gerekir.

Herkes bilir, zaman asla geriye döndürülemez.
Olanlar olmuş, artık her şey geçmişte kalmıştır.
Yani geriye döndürülemeyen ZAMAN,
gerçekte geçmişten geleceğe doğru
uzanan bir doğrultuyu belirler.
Geçmişi ve geleceği ayrı ayrı ele alıp
tanımlarsak da elimizde ŞİMDİ kavramı kalır.

Şimdi bir AN’dır.
Bütün geçmiş anlar,
aslında zamanında hep şimdidir.
Buna göre gelecek olan bütün anlar da
hep “şimdi” olacaklardır.

Gelecek dediğiniz,
BİZE doğrudan gelen değil,
kendisine doğru gittiğimiz şeydir.
Geçmiş anılardan, gelecek ise
öngörülerden ibarettir.
Anılardaki deneyimler, gelecekteki öngörülerin
başarı derecesini yükseltecektir.

Şimdi birazda gerçeğe dönelim,
zaman avucumuzdan su gibi akıp gidiyor.
Geçmişte kalan hatıralar,
sanki bir çöp torbasındaki atıklar gibi
zamanla hep birikiyor,
yığınlar oluşturuyor,
Bizlerde bu çöp torbasının içinde
her geçen gün eriyip kaybolmaktayız.

Sayaçlara, saatlere gözlerimizi dikmiş,
ha bire anı yakalamaya çalışıyoruz
çöplüğün içinde endişe, kaygı,
korku ve bir sürü nedenlerle.
Salondaki saat,
her 60 dakikada bir ötüyor,
zaman hep ileri doğru akarken,
BİZİM eskidiğimizi haber veriyor.
Sonuçta AN olmadan zaman olmayacaktır.
Ama AN içinde, zaman olmadığı için,
an dediğimiz birimi tanımlamakta
bu yüzden zorlanıyoruz.

Zira bugün varsa,
bunun tek nedeni,
geçmişin olması ya da artık olmamasıdır.
O halde sadece AN vardır.
Hep o AN ve de o anların hepsi ŞİMDİDİR.

“Göklerde ve yerde olan kimseler her şeyi O’ndan isterler; O her AN kainata tasarruf etmektedir.” Rahman 29.

Kur’an’ın anlatımıyla Allah’ın
her AN bir tecellide olması,
bir tecellinin bir başka tecelliye benzememesi,
son derece anlam yüklü
ve derinliği olan bir hükümdür.

Tanrısallığınızın gereğini yapın
ve AN da kalın, AN’ı yaşayın.
Her AN, ama her AN,
bir başka oluşum ve tecellidir.
Bu AN, şimdi içinde bulunduğun AN önemlidir.
Eğer bu ANI gereği gibi değerlendirebilirsen,
ne mutlu sana.

Sonuç olarak, şu AN bu bilinci özümsemek,
deneyimlemek ve yaşamak için
HAKİKAT ile buluş.

Hakikat=LEVH-İ MAHFUZ.

“Doğrusu sana vahiy edilen bu Kitap, Levhi Mahfuz’da bulunan şanlı bir Kuran’dır.”

Buruc Süresi 21-22.

www.izmirliahmetkaya.com

Bir cevap yazın