ÖTELE, ÖTELE DE NEREYE KADAR?
Hayatı yarına, öbür güne, haftaya,
önümüzdeki aya, seneye ya da
gelecek bir zamana ertelemeden
yaşayabilir misiniz?
Her gün yanından geçip gittiğiniz
o zeytin ağacının karşısında
bir dakikalığına durup bakabilir misiniz?
Onu, yani zeytin ağacını
görmeyi deneyebilir misiniz?
Farkında mısınız?
Bakarsanız göreceksiniz.
Bazı dalları rüzgârdan kırılmış,
serçe ve bıldırcınlar çatal dallar arasına
yuva bile yapmış,
belki çoktandır yağmur görmemiş olsa bile,
kökleriyle toprağa nasıl tutunduğunu,
başını gökyüzüne yeni bahar yükleriyle bile olsa
nasıl kaldırdığını görebilir misiniz?
Dün yahut önceki gün, ya da geçmişte
neler yaşamış olursanız olun,
eğer siz şimdi hayata yeterli özeni
ve ilgiyi gösterirseniz,
o da size çiçek açmaya hazır bir tomurcuk gibi
tazelik ve zindelik getirecektir.
Gerçekte AN da kaldığınızda,
her nefes alışınızda şükredebildiğinizde
kısaca, geçmişi ait olduğu yerde bıraktığınızda
özgür olduğunuzu hissedeceksiniz.
İçinde bulunduğunuz ANIN
hayatınızın en kıymetli ANI olduğunu
fark etmek için daha fazla beklemenize gerek yok.
Öteleme artık hayallerini…