Hayırseverlik,
SEVGİ, ŞEFKAT, MERHAMET
ve AŞKIN özümsenmesidir.
Hiçbir beklenti içinde olmadan
uygulanan gönüllülüktür.
Tanrısallığınızın uygulanış biçimidir.
İnsanları sevmek,
onlar için elimizden geldiğince
hayırlı şeyler yapmak ve kendimiz için
istediğimiz her şeyi onlar için de dilemektir.
Bu kavramı sadaka vermekle,
zekat ile sınırlandırmamalısınız.
Gerçekte BİZDEN düşük ya da yüksek seviyede olup olmadıklarına bakmaksızın, dengimiz olup olmadıklarını sorgulamaksızın tüm insanları benimsemek ve ilişkilerimiz dahilinde onları kucaklamaktır, hayırseverlik.
Bu bilinç BİZE anlayışı, kabullenmeyi
ve yargılamamayı öğütlemektedir.
Çünkü buna BİZİM de ihtiyacımız vardır.
Ayrıca çok sık görüldüğü gibi,
bizden daha talihsiz durumda olanları
hor görmeyi ise BİZE men etmektedir.
Zenginlere hürmet göstermeye
ve alakalarını onlara yöneltmeye hazır olan
pek çok insan yoksulların uygarca davranılmayı
hak etmediklerini düşünmektedir.
Halbuki bir yoksul ne kadar zavallı bir durumdaysa
BİZİM de bu talihsiz duruma bir de
aşağılanma faktörü eklememek için
o kadar dikkat etmemiz gerekmektedir.
Gerçekten iyi ve nazik olan kişi,
kendisinden düşük durumda bulunan bir insanı
aradaki mesafeyi azaltmak suretiyle
kendi düşünceleri dahilinde yükseltendir.
“Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, alçak gönüllülerin dışındakiler için ağırdır.” Bakara S. 45.
“Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve sözleştiklerinde sözlerine uyanlar ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler. İşte bunlar, doğru olanlardır ve haramları terk etmiş olanlar da bunlardır.” Bakara S. 177.
“Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: “Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir.” ” Bakara S. 215.
“Allah’a ibadet edin ve O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.” Nisa S. 36.
“Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize özenmiyorsunuz.” Fecr S. 18.
“Dini yalan sayanı gördün mü? Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmağa yanaşmayan kimse işte odur. Vay haline o namaz kılanların ki: Namazlarından gaflet içindedir onlar! Gösteriş yapmaktadırlar. Onlar basit şeyleri dahi vermezler.” Maun S. 1-2-3-4-5-6-7.