SEVGİ

SEVGİ,

Bitmez tükenmez bir güçtür;
durmadan yenilenmekte,
hem sunanı hem de kabul edeni
aynı anda zenginleştirmektedir.

Tanrı dünyada en etkili işlerini, RUHLARIN GÜNEŞİ değerindeki SEVGİ aracılığıyla gerçekleştirmektedir; onun aracılığıyla tutkunun esiri olarak yolda kalmış ayak takımı konumundaki bütün zavallı varlıkları ve MADDENİN TUTSAĞI haline gelmiş köleleri kendine çekmekte, onları sonsuz çıkış spiralinde yükseltmekte, ışığın ve özgürlüğün göz kamaştırıcı parlaklıklarına doğru çekmektedir.

Eş sevgisi, ana sevgisi, evlat veya kardeş sevgisi, vatan, soy ve insanlık sevgisi bütün varlıkları kucaklayan, onların içlerine işleyen ve de binlerce çeşit formun doğmasına ve çiçeklenmesine, binlerce göz kamaştırıcı sevgi kümelerinin oluşmasına zemin hazırlayan kutsal sevginin kırılmış ışınları ve yansımalarıdır.

SEVGİ, varlığın varlığa çağrısıdır;
embriyon halindeki ruhların temellerinde
özgeciliğin, merhametin,
şefkatin, aşkın ve iyiliğin ilk uyanışını
ateşleyecek olan şey SEVGİ’dir.

Tekamül merdiveninin daha yukarılarında, beşer varlığını ilk büyük mutluluklarla yerküre üzerinde tadını alsın diye verilmiş, tam mutluluk izlenimleriyle fiziki sevinçlerin hepsinden daha güçlü ve daha tatlı olan ve de sadece gerçek anlamda sevmeyi bilenlerin tanıdığı duyumlarla yine SEVGİ ve AŞK adlı şeyler tanıştıracaktır.
Böylece RUHSAL BEDEN, evreden evreye sevginin etkisiyle ve ışığıyla gelişecek, yücelecek ve kendisine ait izlenimler çemberinin genişlediğini görecektir. Kendisinde var olan, TUTKU ve CİNSEL arzudan başka bir şey olmayan DUYGU yavaş yavaş arılaşacak, saflaşacak, soylu ve çıkar gütmez bir duygu haline dönüşecektir.

Sonunda, bir veya birkaç kişiye karşı
duyulan yakınlık duygusu
HERKESE,
AİLEYE,
ULUSA,
İNSANLIĞA karşı
yakınlık duygusu halini alacaktır.
Ve RUH, tamamı SEVGİ,
ŞEFKAT,
MERHAMET
ve AŞK olan göksel hayatı anlamayı
ve ona katılmayı başardığı anda
gelişiminin tamamını elde edecektir.