1 MAYIS


SABAHIN BİR SAHİBİ VAR,

SORARLAR BİR GÜN SORARLAR

“DONA

Mayıs 1 Manifesti.

İşçi sınıfının sermaye ile kavgası hak bir kavgadır. Mayıs 1 hareketi, özü itibariyle manevi kategoride yer alan bir harekettir. Herhangi bir DİNin çatısı altında gelişmemiş, evrensel manevi bir alt manevi daldır. DİN, insan kimliği içindir. İşçi kimliği için gereken manevilerden biri de, yenilenmiş bir emek hareketidir. Emeğin sadece yediği lokmaları saymaktan ibaret olmayan bir harekettir ihtiyaç duyulan.

Bir makine gibi, rutin işler yapan insanların, rutin hareketin insan doğasına aykırı olmasından ötürü, fazladan ihtimama ihtiyacı bulunur. Tanrı insana ruhundan üflemiştir, buna karşın bacalı sanayi bu insana robot ruhundan üflemektedir. İçerideki insanın harekete geçirilmesi için, aktivite kaçınılmazdır. Gereken gerçek aktivite, şirket pikniği değildir. İsyan ruhunun, isyan çıkarılmasa bile hayatlarının bir “köşesinde olması şarttır.

Sendika, insanın bir makineymişcesine patronuna tabi olacağı korkunç bir senaryoyu önlemesi açısından varlığı elzem bir kuruluştur. Sendikaların, uzlaşmaz görünümlü tavırları, işçiye patronu tarafından robotlaştırılmadığını hatırlatması bakımından önemli bir şifa uygular. İşçi işveren görüşmeleri, grevler, Mayıs 1-ler, işçiliğe, insan ruhunun geri üflendiği etkinliklerdir. Can alıcı emir komuta rutinin kısa süreli de olsa kırıldığı şifa günleridir.

Devlet güçleri ile çatışma potansiyeli içermek, devlet güçleriyle kavgalaşmak yanlış bir davranış olmakla birlikte, bu çatışmacı, uzlaşmayı kabul etmeyici enerjinin, işçi topluluklarının hayatındaki yeri kaçınılmazdır. Sanayi devrinden kalma bu eğilimin, bilgi çağına uyarlanması da bir kaçınılmazdır. 

Emekçi – Sermaye sürtüşmesi, çapı genişletilerek Fikirci ile Statükocunun çarpışmasına dönüştürülmelidir. Bilgi “çağı gençliğini de içeriğine almalıdır. Öğrencilik de aynı rutin kırıcılara ihtiyaç duyulan protest bir iklim olarak dizayn edilmelidir. Rutin işlemci, isyancı ruhtan ayrılmamalı ve aynı zamanda yapıcı fikirciye de kavuşabilmelidir. Fikircinin statüko ile olan çarpışmasından doğru fikrin galip çıkması, o fikri hayata geçirecek yeni emekçilere kapı açması bakımından, işçinin ve işsizin lehinde bir gelişme olarak tarihteki yerini alır. 

BEN

Bizim başbakan bayılır bu işlere. Bize çapullers diyor ☺

DONA

Muhammmed-le bin dört yüz yıl önceki konuşmalarımızı hatırlattın bana. Devrimcileri en küçümseyecek yaftayı bulmak, çok eski bir yarışmadır küçüğüm. Devrim çınarlarının eski alışkanlığıdır, o yarışmada birinci gelenlerin üzerine devrilirler. Yeni devirler de işte böyle başlarlar. Bugünkü -Çapulcu-nun Muhammed-i “yaftalamak için o gün kullandıkları kelimeleri birebir karşılaması anılarımı tazeledi, duygulandırdı beni küçük ☺”

Alıntı Şuradan

Levh-i Mahfuz 3.0

buRAK özDEMİR

Bir cevap yazın